21 Eylül 2011 Çarşamba

Bilişim Teknolojileri Temeli Ödevi

1.Statik Elektirik

a)Statik Elektriğin Oluşumu
   Yüklerin birbirleriyle etkileşimi sonucunda ortaya çıkan kuvvete elektrostatik kuvvet
veya durgun elektrik denmektedir.
Elektrostatik, kalbimizin çalışmasından, şimşek ve yıldırımlara, atom içindeki
yüklerin etkileşimlerine kadar geniş bir alandaki fiziksel olayları inceler.
Tabiattaki statik elektriğe en büyük örnek şimşek ve yıldırımdır.
Çıplak ayakla halı üzerinde yürürken ayaklarımızın karıncalanması statik
yüklerdendir.
Çalıştığımız ortamdaki malzemelerle de sıkça temas halinde olmamız malzeme
üzerindeki yükleri üzerimize çekmemize neden olur
İnsanların statik elektrik yüklenmesi yürüme esnasındaki sürtünmelerden, araçlara inip
binmesinden, çalıştıkları masadan, giymiş-çıkarmış oldukları elbiselerden olabilir. Aşağıdaki
tabloda insanların hareketleri esnasında oluşan bazı statik elektrik miktarları ve bunları
oluşturan unsurlar verilmiştir
Oluşan Elektrostatik Voltaj Değerleri
Statik elektriği oluşturan Faktörler
% 10 – % 20 Nem Ortamı %65 – %90 Nem
Ortamı
Tezgah Üzerinde Çalışma Yaparken 6000 Volt 100 Volt
Vinylex Kaplanmış Zeminde Çalışırken 7000 Volt 600 Volt
Plastik Klasör Taşırken 7000 Volt 150 Volt
Vinylex Kaplı Zeminde Yürümek 12000 Volt 250 Volt
Polyester Çanta Tezgahtan Kaldırılırken 20000 Volt 200 Volt
Halı Üzerinde Yürümek 35000 Volt 1500 Volt
Statik elektriği oluşturan faktörler ve miktarları
görüldüğü gibi ortamdaki nem oranı arttıkça statik enerji miktarı
azalmaktadır. Statik yüklenmeler yüksek voltaj değerlerinde olduklarından bazen görünür
hale de gelebilirler. Işığın görünür hale gelebilmesi için en az 6000-7000 Volt civarında
olması gerekir. Örneğin, yün kazak çıkartılırken ve manyetolu çakmaklardaki görünür ışık
yaklaşık 7000 Volt’luk değerde atlama yapan statik yüktür.
Statik yükün voltajı çok fazla olmasına karşın, akımı çok zayıftır. Akımı voltaj ile
doğru orantılı olsaydı, birçok yüksek voltaj trafosu ile ilgilenen televizyon tamircisi çırağı
yetişmezdi herhalde.
Uçaklarda statik elektrik, hem fırtınalı havalarda üzerlerine düşen yıldırımın etkisiyle
hem de kabin içindeki elektronik elemanların yaydığı, kabloların oluşturduğu, insanların
kabin içindeki malzemelere sürekli sürtünmesi ile de oluşmaktadır. Yolcu kabinlerine
konulan ek teçhizatlar ve diğer malzemeler uçaktaki statik elektrik yükünü 25 bin volta kadar
çıkarmaktadır.
b)Statik Elektiriğin Zararları
İnsanların almış oldukları statik elektrik hem sağlıklarına hem de kullanmış oldukları
elektronik cihazlara zarar vermektedir. Teknik personeller üzerlerinde oluşan statik elektriği,
elektronik cihazların kullanımı ve taşınması esnasında devre elemanlarına boşaltır. Böylece
elemanların kullanışsız hale gelmesine ya da ömürlerinin azalmasına sebep olurlar.
Üzerimizde binlerce volt statik yük mevcut iken, 350 Volt ile bozulabilecek bir
CMOS yapılı elektronik malzemeye dokunulursa ne olur? Malzeme ölür; ölmez ise
kesinlikle mikron seviyesinde, yapısında ciddi hasarlar meydana gelir, malzemenin ömrü
azalır.
Statik yükün aniden boşalmasının da elektronik malzemelere zarar verdiği anlaşıldı. O
halde statik deşarjın aniden olmaması gerekiyor. Yapılan araştırmalarda statik yükün aniden
değil, 1 Mohm’luk direnç üzerinden, yavaş eğrisel olarak boşalması gerektiği görülmüştür.
Statik elektrik yüklerinin, insan derisi üzerinde toplanması sonucunda, operatörlerde -
özellikle bayanlarda- akne (sivilce), seboreik dermatit gibi deri hastalıklarının oluştuğu
savları ileri sürülmektedir.
Statik elektrik binalardaki haberleşme, güç hatları ve elektrik sistemlerine büyük
ölçüde zarar verir.
Uçakta oluşan statik elektrik, uçuş bilgisayarının ve radarının arıza yapmasına sebep
olmaktadır.
Yıldırımın yol açtığı akım, uçağın dış yüzeyini yalayıp geçerken, iletilen yükün küçük
bir kısmı, uçağın metal dış yüzeyindeki; örneğin pencere gibi açıklıklardan içeri girebilir ve
eğer yolu üzerinde duyarlı elektronik aletler varsa, bunlar da arızalara yol açabilir.
Statik elektriğin akışı ile oluşan kıvılcım çevredeki narkoz gazlarının, petrol
buharlarının patlamasına neden olabilir. Uzun süre araçta yolculuk yapan bir sürücünün,
aracından çıkıp doğrudan benzin pompa tabancasına dokunması ile statik elektrikten
meydana gelen yangından dolayı aracının son durumu görülmektedir (Resim 1.12). Bu
olayın olmasının sebebi akaryakıt dolumu esnasında oluşan petrol buharının statik bir şarjla
teması anında yanmasıdır.
Statik elektrik, plastik levha, kağıt karton ve tekstil gibi yalıtkan malzemelerle çalışan
birçok endüstrinin sorunudur. Elektrostatik itme veya çekme nedeniyle malzeme ya
makineye ya da birbirine yapışır. Bu da çok ciddi kalite sorunlarına yol açar.
Elektrostatiklenme nedeniyle toz veya diğer kir parçacıkları malzemeye yapışır.
Çok yoğun elektrostatik birikme sonucu çıkan elektrik şokları personelde
yaralanmalara yol açabileceği gibi, aynı zamanda yangınlara ve patlamalara da yol açabilir.
Makinelerde bulunan sensörler, ölçme kafaları, yazıcı kafaları gibi elektronik
malzemeler elektrostatik yüklenmeden etkilenebilir.
c)Statik Elektriğin Zarar Verebileceği Ortamlarda Alınacak Önlemler
Elektrostatik yüklere karşı bir önlem, yalıtkan giysi, terlik veya ayakkabılardan,
birikime yol açacak kalın ipek veya yün halılardan özellikle duvardan duvara olanlardan
kaçınmak gerekir.
Statik elektriğin tahrip edici etkilerinden korunmak için; petrol tankerlerinde ve
cephane yüklü araçlarda yere değen zincirler, yüksek yapılarda da toprak bağlantılı
paratonerler kullanılır.
Patlayıcı madde bulunulan depoya çivili ayakkabılarla girilmez. İçeride çivisiz özel
ayakkabı giyilir. Ayrıca depo görevlileri naylon, orlon, perlon gibi statik elektrik
oluşturabilen giysileri kullanamaz.
Özellikle rutubetli havalarda ve boydan boya halı ile kaplı olan evlerde oluşan statik
elektrik, halı üzerinde duran “metal müzik seti sehpası” tarafından alınmaktadır. Aynı
şekilde insan teması ile elektronik aletlere statik elektrik aktarımı olmaktadır. Bu elektrik o
derece kuvvetlidir ki, sabah saatlerinde üzerinde kimse dolaşmadan bakıldığında halı
üzerinde ve metal müzik sehpalar üzerinde basit ölçüm araçlarıyla görünmektedir. Metal
müzik sehpaları, statik elektriğe karşı basit bir kablo ile en yakın prizden topraklanmalıdır.
Statik elektriği önlemenin veya şiddetini azaltmanın yollarından biri, bulunulan
ortamın nemlendirilmesidir. Çünkü nemli havada bulunan iyonlar statik yükün bir kısmını
nötrler. Nem oranını %60’a çıkartmak, deşarj olasılığını azaltır. Fakat bu yöntem iyi bir
çözüm değildir. Havadaki yüksek nem oranı, çalışanlar açısından rahatsız bir ortam
oluşturduğu gibi yüzeylerde ıslaklığa ve donanımda daha hızlı paslanmaya yol açar. Ayrıca
yüzeylerdeki ıslaklık, statik elektrik açısından iletkenlik sağlar.
Elektronik malzemelerle çalışma yapılan tüm ortamlarda antistatik malzemeler
kullanılarak, statik yüke karşı kesinlikle tedbir alınmalıdır. Antistatik malzemeler statik
elektriğin oluşmasını ve elektronik devre elemanlarının zarar görmesini önleyebilen
malzemelerdir.
2.Anakartlar










a)Anakartın Yapısı ve Çalışması
 


Bir anakartin üzerinde islemci, ram, ses karti, ekran karti, modem, ethernet, tv karti, radyo karti ve scsi karti vb.. girebilecegi yuvalar, klavye, sabit disk, flopy disk ve seri - paralel port denetçileri, ve bunlarin koordinasyonunu saglayan chipset'ler bulunur.




Anakartin üzerinde genisleme kartlarinin takilabilecegi yuvalara slot adi verilir. Bu slotlar, VESA, EISA, ISA, PCI ve AGP olmak üzere çesitli bölümlere ayrilir. Bunlardan su anda en çok kullanilanlari ISA, PCI ve AGP dir. VESA slotlar eski 486 islemcili anakartlarda kullanilmaktaydi. Pentium islemcilerin devreye girmesiyle birlikte 32 bit veri yolunu destekleyen PCI slotlar kullanilmaya baslandi. Zamanla Pentium II ve Pentium III’lerin çikmasiyla ISA slotlar yerini tamamen PCI slotlara birakmaktadir.




Anakartin üzerindeki kartlara veri akisi “bus” adi verilen elektronik yollar üzerinden yapilir. Buslar kendi içinden ikiye ayrilir. Bunlar System Bus ve I/O Buslardir. System Bus, islemci ile RAM arasindaki veri akisini saglar. I/O Bus ise çevre kartlarin iletisimini ve bunlarin islemci ile arasindaki iletisimi saglar. Anakart üzerindeki köprü chipsetler (bridge) I/O Bus’i System Bus’a baglar.



  Sistem Bus
Sistem Bus , islemci, RAM ve L2 önbellegi birbirine baglar.
Diger I/0 bus da bu yol üzerinden islemciye giris/çikis yapar. System Bus kullanilan islemciye göre farklilik gösterir. Islemcinin tipi system bus'in genisligini ve hizini belirler. Ne kadar hizli System bus kullanilirsa sistemin hizi ve diger parçalarla haberlesmesi de o derecede artar.

Eski bilgisayarlarda kullanilan 486 islemciler 25 MHz bus hizina sahipken, Pentium islemciler bu hiz barajini 66 MHz'ye yükselttiler. Pentium II ve Pentium III islemciler bu hiz 100 MHz ve 133 MHz hizina kadar yükseltmistir. Ancak bu hizda çalisabilmek için 100 MHz destekli PC100 SDRAM ve 133 MHz RDRAM kullanilmasi gerekmektedir.

I/O (Input/Output) Bus

Bilgisayarin dis dünyayla ve kullanicisiyla iletisimini saglayan tüm giris/çikislar bu yolla yapilir. Klavye, fare, ses karti, ekran karti, modem, monitör, disk/disket sürücüleri bu yolla anakarta baglanirlar.

Günümüz bilgisayarlarinda dört farkli I/0 bus çesidi yer alir. Bunlar ISA , PCI , USB ve AGP 'dir. ISA bus en eskisi ve en yavasidir. 16 bit iletisim kullanan kartlar tarafindan kullanilir. Bu kartlar ethernet kartlari, ses kartlari ve faks-modemlerdir (PCI olan ses karti, ethernet karti ve modemler de vardir). Bu veriyolu eskiden kullanilan 386 ve 486 islemcili anakartlarda da yer alir. PCI bus, daha hizli olan güçlü bir veri aktarim yoludur. 64 bit veri aktarimi yapar. Ekran kartlari, ses kartlari, modemler, ethernet kartlari, SCSI kontrol kartlari ve baska bir çok kart bu yolu kullanir.

USB bus Universal Serial Bus'in kisaltilmis halidir. En yeni veri aktarim yoludur. Günümüzde bu bus yolunu kullanan kart ve parçalar yeni yeni yayginlasmaktadir. Web kameralari, Infra Red port'lar, tarayicilar ve yeni üretilen bazi ekipmanlar bu yolla baglanirlar.




AGP, Accelerated Graphics Port'un kisaltilmis halidir. Sadece yeni gelistirilen ekran kartlarini sisteme baglamak için kullanilir.
Günümüzdeki yaygin bilgisayarlar 66 MHz bus hizinda çalisirlar. Bu yüksek hiz anakart üzerinde bir çesit elektronik gürültüye ve bazi problemlere yol açar. Genisleme kartlarina ulasimda bu hiz yüksek ve hizlidir. En yeni ve en hizli genisleme kartlari 40 MHz hizinda çalisabilir. Bu yüzden anakartin üzerindeki System bus, hizi çevre kartlarla problemsiz iletisim için yeniden düzenlenmek zorundadir.




I/0 bus yollari fiziksel olarak elektronik devre üzerinde yer alan çizgiler araciligiyla iletisim kurar. Data track adi verilen çizgiler bir seferde bir bit iletirler. Address Track'leri verinin nereye gönderilecegini belirler. Bus yollari araciligiyla veri gönderimi yapilirken adres belirtilmesi gerekir.



Veri akisinda önce adres çizgilerinden adres, daha sonra da data çizgilerinden veri gönderilir. Bus hizini ve genisligini data çizgilerinin sayisi belirler. ISA bus veriyolunda 16 adet data çizgisi vardir. Günümüz PC'leri birim zamanda 32 bit gönderimi yapmak üzere tasarlanmislardir. ISA bus birim zamanda 16 bit gönderebildigi için anakartin beklemesi gereken bir süre olusturmaktadir. Anakart 32 bitlik bilgiyi ISA bus'dan iki seferde alabilmektedir. Bu arada geçen sürede ISA bus “Wait State” (bekle) durumunu anakarta bildirir. Bu islemciye “Bekle, kalanini birazdan gönderecegim” demektir. Yavas bir ISA kart sistemin tüm hizini bu yolla oldukça düsürebilir

b)Anakartın Bileşenleri

Anakart, fiberglastan yapılmış, üzerinde bakır yolların bulunduğu, genellikle koyu yeşil renkte bir levhadır. Ana kart üzerinde, mikroişlemci, bellek, genişleme yuvaları, BIOS ve diğer yardımcı devreler yer alır. Bu yardımcı devrelere, sistem saati örnek verilebilir.



Ana kart, tüm sistemin temelini oluşturmaktadır. Diğer ( I/O kartı, grafik kartı, vb. kartlar ) ana kart üzerindeki genişleme yuvalarına takılırlar. Tüm kartların kendi üzerine takılmasından dolayı da anakart olarak adlandırılır.



"All in one" olarak adlandırılan bazı ana kartlar, kontrol kartı ve grafik kartını da kendi üzerinde taşımaktadır.

Anakart üzerindeki elektronik bileşenler, bu PC'ye hangi tür işlemciler takilabileceğini, maksimum bellek kapasitesinin ne kadar olabileceğini, bazı bileşenlerin hangi hızlara çikabileceğini, hangi yeni donanım teknolojilerini destekleyebileceğini belirtir. Burada en belirleyici faktörlerden biri anakartın çipsetidir.

ANAKART ÜZERİNDE NELER VARDIR?

Anakart üzerinde çipsetler, transistörler, veriyolları, çeşitli donanımlar için yuvalar, slotlar, bağlantı kapıları, soketler vardır.

Bir anakart, bilgisayarın temel devre ve bileşenlerinin fiziksel düzenlemesidir. Çoğu anakartta; devreler sert bir yüzey üzerine basılmış ya da eklenmiştir ve bir seferde üretilirler. Günümüzde masaüstü bilgisayarlarda en sık kullanılan anakart dizaynı ATX’dir.

Ek bileşenler anakartın genişleme yuvalarına eklenebilir. Anakart ve genişleme yuvalarındaki daha küçük kartlar arasındaki elektronik arabirime “yol” denir.

Anakart üzerinde Jumper denilen ayarlama anahtarları vardır. Bu anahtarlar ile yapılacak ayarlamalar.

v Farklı tipteki işlemcileri anakarta tanıtmak

v Cmos ayarlarını silmek

v anakartlarda, özellikle eski anakartlarda ne kadar belleğin varolduğunu belirtmek.

Günümüz yeni kuşak anakartların hemen hemen hepsinde işlemci ayarları jumperlarla yapılmamaktadır. Artık bu ayarlamalar otomatik olarak ya setuptan seçeneklerle yapılmaktadır ya da kart otomatik olarak tanımaktadır.



YOLLAR

Verilerin, bilgisayarın bir parçasından diğer parçasına gönderildiği teller topluluğudur. Yolu bilgisayarın içinde verilerin dolaştığı bir otoyol gibi düşünebilirsiniz.

Bütün yollar adres yolu, veri yolu, sistem (Kontrol) yolu olmak üzere üç tip yol içerir. Veri yolu gerçek veriyi taşır.

ADRES YOLU

Adres yolu verinin nereye gideceği bilgisini taşır. bellekteki bir yerin veya veri transferinde görev alan giriş çıkış portunun adresini iletmekte kullanılır. ROM ve RAM bellekte saklanan her komut ve her bilginin 16 bitten oluşan bir adresi vardır. Programın çalışması sırasında verilen bir yerin içeriği gerekli olduğunda; Mikroişlemci o yerin adresini adres yoluna koyar. Adres yolu verinin saklanmakta olduğu yere ulaşmakta kullanılan adresi iletmekte kullanılır. Ulaşılan verinin içeriği daha sonra veri yoluna konur. Ve bu verinin içeriği mikroişlemciye okunur. Adres yollarının çoğu 16 bitten oluşur. Her hat 0 ya da 1 den oluşan bir adres biti taşır. Bundan dolayı söz konusu 16 hattın 216 = 65536 değişik kombinasyonu söz konusudur. Bunun anlamı 16 adres hattı kullanılarak 65536 tane saklama yerine ve giriş/çıkış aygıtına ulaşabilmektir.

VERİ YOLU

Verilerin bilgisayarın belirli bölümleri arasında dolaşmasını sağlar. Yani bir anlamda esas verinin taşındığı yoldur. Bu veri makinanın komutları ya da bellekteki işlenecek herhangi bir bilgi olabilir. Kontrol ve adres yollarından farklı olarak Veri yolu çift yönlüdür. Yani hem mikroişlemciye hem de mikroişlemciden dışarıya doğru olur.

SİSTEM (KONTROL) YOLU

Mikro işlemcinin zamanlama ve kontrol devrelerinde üretilen kontrol sinyallerini belleğe ve Giriş/Çıkış birimlerine taşır.işlemin yazma mı okuma mı olduğuna karar verir. Bilgisayarın her parçasına ulaşmasını sağlayan yoldur.

Yolun büyüklüğü önemlidir. Çünkü bu büyüklük yolun aynı anda ne kadar veri taşıyabileceğini belirler. Örneğin 16 bitlik bir yol 16 bitlik veriyi, 32 bitlik yol ise 32 bitlik veriyi taşıyabilir. Her yolun MHz ile ölçülen bir saat hızı vardır. Örneğin sistem yolunun hızı ilk başlarda 33 MHZ idi. Gelişen teknoloji ile bu yolun hızı 400 MHZ üzerine çıktı. Günümüzde 16 bitlik ISA yolları yerini kendisinden daha hızlı olan 32 bitlik PCI yoluna bıraktı. Anakart üzerinde genel olarak üç tip SİSTEM KONTROL yol teknolojisi bulunmaktadır. Bunlar ISA, PCI ve AGP’dir. Kaynakwh webhatti.com: Anakart ve Anakartı Oluşturan Bileşenler - 1

ISA YOLU

(Endüstri Standardı Mimarisi) nin kısaltılmış şeklidir. Masaüstü bilgisayarlarda kullanılan bir yoldur.1983 yılında geliştirilmeye başlandı. İlk geliştirildiğinde 8 bit veri yolu ve 16 bit adres yolu içermekteydi ve 4 MHZ hızındaydı. 16 bitlik mikroişlemcilerin geliştirilmeye başlanması ile ISA da geliştirildi ve 16 bitlik veri yoluna 24 bit adres yoluna sahip oldu. Hızı 8 MHZ ve saniyede 6.5 MB veri aktarıyordu. Yeni geliştirilen bu mimari eski standardı da desteklemektedir. Yani 8 bitlik ISA kartları 16 bitlik bu yol sistemine bağlanabilmektedir. Günümüzde ISA mimarisi artık terk edilmeye; daha hızlı veri iletimi sağlayan yol sistemleri kullanılmaya başlandı. Yeni çıkan anakartlarda ISA yuvası bulunmamaktadır.



PCI YOLU

Veri yollarında gelinen en son duraklardan biridir. Peripheral Component Interconnect’in kısaltılmasıdır. VESA yol sisteminden daha yüksek performans sağlar. Gerçekte PCI günümüz masaüstü bilgisayarlarında kullanılan en yüksek performansa sahip yol sistemidir. PCI veri yolu şuan günümüz PC'lerin hepsinde bulunmaktadır. Bunun dışında ayrıca Power PC tabanlı bilgisayarlarda kullanılmaktadır.



AGP YOLU

Accelerated Graphics Port’un (hızlandırılmış grafik Portu) kısaltmasıdır. 3 boyut grafik bilgilerinin daha hızlı işlenmesini sağlamak amacı ile Intel tarafından üretilmiştir. Grafik verilerini PCI yollarında işlemektense, AGP grafik kontrolörünün direk ana hafızaya ulaşabilmesi için noktadan noktaya direk bir kanal tanımlar. Günümüz anakartlarında AGP 128 bit genişliğindedir ve 400 MHZ hızında çalışabilir. Buna ek olarak AGP 3-B dolgularının video belleğinin yerine ana bellekte saklanmasına izin verir

GİRİŞ / ÇIKIŞ KAPILARI
Bilgisayara dışarıdan bağlanan (yazıcı,fare,tarayıcı gibi) tüm birimler bilgisayarın üzerindeki soketlere özel arabirim kabloları ile bağlanırlar. Bu soketlere kapı ya da port adı verilmektedir. Bu soketler paralel ve seri olmak üzere iki çeşittir. Günümüzde standart bir bilgisayarda 1 tane paralel ve 2 tane seri kapı bulunmaktadır. Bunun yanında yeni teknolojilerle birlikte USB kullanımı da artmaya başlamıştır.



PARALEL (LPT) PORT

Çoğu zaman paralel portlara LPT portu da denilmektedir. LPT LinePrinTer sözcüğünden alınmıştır. Ve bunun sebebi en çok yazıcıları bağlamak için kullanılması gerçeğine dayanmaktadır. Ancak, son yollarda paralel portlar bilgisayara başka tip aygıtları bağlamak için de kullanılmaktadır ve yeni yazıcılar USB portlarını kullanmaktadır.

Paralel portlar isimlerini verilerin porttan paralel bir biçimde, yani bir seferde bir bayt olarak iletilmesi gerçeğinden alırlar. Port sekiz adet veri hattı içerir ve baytın her biti bayttaki diğer bitlerle hemen hemen aynı anda farklı bir hattan iletilir. Paralel portlar LPT1, LPT2 gibi isimlendirilir.

Paralel portlar tek yönlü idi. Yani veriler çevre birimlerine iletilirlerdi. Fakat ters yönde iletilmezlerdi. Çift yönlü paralel port 1987’de ortaya çıktı ve çevre birimlerinin PC ile ters yönde de iletişim kurmaları sağlandı. Örneğin bir yazıcı PC’ye durumuyla ilgili (kağıt sıkışması, kağıdın bitmesi gibi) bilgi gönderebildi. Paralel portlar 25 pinlik bir dişi konnektör kullanırlar.



SERİ (COM) PORTLAR

Seri portlar isimlerini verilerin porttan seri bir biçimde yani bir seferde tek bit olarak gönderilmesi gerçeğinden almaktadır. Bunun sebebi portun her yön için tek bir veri hattına sahip olmasıdır. Seri portlara COM portlar da denilmektedir. Çünkü harici aygıtlarla PC arasında bir iletişim aracı oluşturmaktadır. Seri portlara bağlanan en yaygın aygıtlar modemler, mouse, printer ve ploter gibi seri yazdırma aygıtlarıdır. Kaynakwh webhatti.com: Anakart ve Anakartı Oluşturan Bileşenler - 1

Seri portların konnektörleri 25 ve 9 pin olmak üzere 2 şekilde olur. 25 pinlik bir aygıtı 9 pinlik bir porta ya da 9 pinlik bir aygıtı 25 pinlik bir porta bağlamak gibi durumlarda kullanılabilecek adaptörler vardır.

Seri portlar ile paralel portların bir kıyaslaması yapılması gerekirse; seri portlar ile bilgilerin iletilmesi daha güvenlidir. Çünkü bilgiler tek tek gönderilir. Tabii ki buna göre de yavaştır. Paralel portlar ise seri porttan çok daha hızlıdır. Çünkü bilgileri sekizerli paketler halinde gönderir. Bununla birlikte güvenilir bir veri iletimi sağlamazlar. Özellikle kablo uzunluğu arttıkça verilerin kaybolma riski doğar.

USB (UNİVERSAL SERİAL BUS)

USB bilgisayar ile takılabilir bir (joystick, klavye, telefon, tarayıcı, yazıcı gibi) aygıtlar arasındaki arabirimdir. Tak ve çalıştır özelliği vardır. USB ile yeni bir aygıt herhangi bir bağdaştırıcı kartı kullanmadan ya da bilgisayarı kapatmadan takılabilir. USB yol sistemi Compaq, IBM, DEC, Intel, Microsoft, NEC ve Northern Technology tarafından geliştirildi. USB saniyede 12 Mbitlik bir veri transfer hızı sağlar. Tek bir USB portu ile 127 tane çevre kullanılabilir.

Ekim 1996’dan beri, Windows işletim sistemi USB sürücüleri ya da belirli I/O aygıt tipleri ile çalışmak için dizayn edilmiş özel yazılımlar ile donatıldı. USB Windows98 işletim sisteminde tümleşiktir. Bugün birçok yeni bilgisayar ve çevre birimi USB ile donatılmış durumdadır. Günümüzde artık USB iyice yaygınlaşmış durumda. Yakın bir zamanda tamamiyle seri ve paralel portların yerini alacağı düşünülmektedir.

 c)Anakart Çeşitleri
Ana kartlar günümüzdeki şekillerini almadan önce bazı gelişim aşamaları geçirmiştir.
Eski ana kartlar yapı, ebat güç ve çevre birimlerinin bağlanış şekli ile günümüz ana
kartlarından çok farklıdır.

1. XT Ana Kartlar
İlk kişisel bilgisayarlarda kullanılan ana
kartlardır. 8086 veya 8088 mikroişlemcileri
üzerinde sabit olarak taşıyan bu ana kartın
ek donanım birimi sadece 8 bit olmalıdır.

Resim : XT Anakart
2. AT Ana Kartlar
XT anakartlardan sonra günümüzde
kullanılan ATX anakartlara benzeyen ama
sadece 5 ve 12 volt güç alan
anakartlardır.PS/2 desteği yoktur.ISA, PCI
ve AGP veri yolları ile değiştirilebilir
işlemci desteği sunar.

Resim 2 : AT ana kart
3. ATX Ana Kartlar
Kendinden önceki ana kart standartlarına
göre daha fazla giriş/çıkış birimi sunar.
Bellek yuvaları orta kısımda yer alır ve
erişimi kolaydır.ATX ana kartları kullanmak
için ATX kasalar gerekir. İşletim sisteminin
özelliklerine göre güç yönetimi

Resim 3 : ATX ana kart
düzenlenebilir. Örneğin Windows işletim
sistemi kapatıldığında bilgisayarın otomatik
olarak kapatılması sağlanabilir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder